Klinik Hakkında
11 Nisan 2023


Hemodiyaliz

                Böbrekler; metabolik atıkların vücuttan atılımı, ilaç ve toksinlerin detoksifikasyonu, hormon üretimi, su, elektrolit ve asit baz dengesinin sağlanmasının yanı sıra peptit hormonları olarak tanımlanan insülin, parathormon ve büyüme hormonlarının yıkımının da gerçekleştiği hayati öneme sahip organlardır. Böbreklerin farklı rahatsızlıklardan dolayı bu fonksiyonlarını yerine getirememesi durumu, böbrek yetmezliği olarak tanımlanır. Kalıcı, geri dönüşümü mümkün olmayan kronik böbrek yetmezliğinin kesin tedavisi ise böbrek nakli ile gerçekleşir. Ancak nakil için bekleyen hastanın böbreklerinin sağlıklı bir şekilde çalışmamasına bağlı olarak vücudunda üre, kreatinin, fosfor ve potasyum gibi zararlı maddeler birikir. Vücut için son derece zararlı olan bu maddeler ise hemodiyaliz ile vücuttan temizlenir. Hemodiyaliz yöntemiyle hastanın kanı, damar yolu aracılığıyla vücut dışına alınır. Diyalizör adlı yapay bir filtreden geçirilen kan, sıvı ve solüt içeriğinin düzenlenmesinin ardından tekrar hastaya verilir. Tedavi sırasında kanın pıhtılaşmasını önlemek için kan sulandırıcı kullanımı gerekir. Yapay böbrek olarak da adlandırılan hemodiyaliz işlemi, diyaliz ünitesinde dört saatlik seanslar hâlinde haftada iki ya da üç kez yapılır. Seans sayısının sıklığı, işlem süresi, diyaliz işlemi sırasında kullanılan filtre ve diyaliz sıvısı, kişinin fizyolojik özelliklerine göre değişiklik gösterebilir.

Hemodiyaliz Nedir?

                Böbreklerin fonksiyonlarını yerine getirememesine bağlı olarak üre, kreatinin, fosfor ve potasyum gibi maddeler kan düzeyinde artar. Vücut için zararlı olan bu maddeler normalde idrar ile atılırken kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda bu işlem, hemodiyaliz yöntemi ile diyaliz makinesi yardımıyla yapılır. Hemodiyaliz, hastanın kirli kanının diyaliz makinesine alınarak temizlendiği ve ardından kanın tekrar hastaya verildiği işlemdir. Fistül, greft ya da kateter kullanılarak hastadan alınan kan, diyaliz makinesinin içinde bulunan diyalizör adı verilen kılcal filtrelerden geçirilir. Vücuttan uzaklaştırılması gereken toksik maddeler, filtrelerin dış kısmında bulunan diyaliz sıvısı ya da farklı bir deyişle diyalizata karışır ve böylece kandan uzaklaştırılır. Filtreleme işleminin ardından kan, sıvı ve solüt içeriği bakımından dengelenir ve hastaya damar yolu ile verilir. Sıklıkla sorulan "Hemodiyaliz nedir?" sorusu bu şekilde yanıtlanabilir. Hemodiyalizin haftada kaç seans yapılması gerektiği, seansın süresi, diyaliz sırasında kullanılan diyalizör ve diyalizat hastanın fizyolojik ihtiyaçlarına göre hekim tarafından belirlenir.

Hemodiyaliz Nasıl Yapılır?

                Kanda bulunan zararlı maddelerin temizlenmesi ve vücutta eksik olan bazı tuzların tamamlanması için yapılan hemodiyaliz işlemi öncesinde diyalizör belirlenir ve sterilize edilir. İşlem öncesinde diyaliz cihazından iki litre kadar serum fizyolojik geçirilerek sterilizasyon işlemi sırasında kullanılan maddeler cihazdan uzaklaştırılır. Hemodiyaliz için hastaneye gelen hastaya öncelikle damar yolu açılır.

Hemodiyalizin Avantajları Nelerdir?

                Yapay böbrek olarak da bilinen hemodiyaliz, kanın vücut dışında bir makine aracılığıyla temizlenmesinin ardından tekrar dolaşım sistemine verilmesi yöntemidir. Hastanın sağlık durumuna göre haftada iki ya da üç kez yapılan hemodiyaliz işleminin her bir seansı yaklaşık dört saat sürer. Hemodiyalizin avantajları şöyle sıralanabilir:

 

Hastanın bakım yükünü azaltır.

Tedavi, eğitimli personel tarafından yapılır.

Peritoneal diyalize kıyasla daha hızlı, verimli ve konforludur.

Zararlı maddeler, hızla vücuttan uzaklaştırılır.

Diğer yöntemlere göre daha uzun aralıklarla yapıldığından hastanın yaşam kalitesini artırır.

Hemodiyaliz ünitesinde hastalar, birbirleriyle iletişim kurarak stres seviyelerini düşürebilirler.

Hemodiyaliz Kimlere Yapılır?

                Farklı nedenlerden dolayı kronik böbrek yetmezliği gelişen hastalarda, böbreğin en küçük işlevsel birimi olan nefron sayısı geri döndürülemez bir şekilde azalır. Böbreklerin, sağlıklı bir şekilde işlevini yerine getirememesine bağlı olarak vücudun su, elektrolit ve pH dengesi bozulur. Hayati tehlikeye yol açan bu durum, hemodiyaliz yöntemi ile düzenlenir. Dolayısıyla hemodiyaliz, böbrek nakli ile tedavi olmayı bekleyen kronik böbrek hastalarının ihtiyaçlarının karşılanması için yaygın olarak uygulanan bir yöntemdir. Ayrıca böbreklerin geçici olarak görevini yerine getiremediği akut böbrek yetmezliği vakalarında da hemodiyaliz uygulanabilir. Kronik böbrek yetmezliği olan kişilerin, düzenli olarak hekim kontrolüne gitmeleri gerekir. Böylece hastanın, ne sıklıkla ve ne kadar süreyle hemodiyaliz yaptırması gerektiği rahatlıkla saptanabilir. Hastanın ne tip diyalizöre ihtiyaç duyduğu, tedavi sırasında diyaliz cihazında kan ve diyalizatın hangi hızda dolaşması gerektiği de belirlenir.

Hemodiyaliz Hastaları Nelere Dikkat Etmelidir?

                Hemodiyaliz hastalarının diyaliz programına uyması son derece önemlidir. Tedavi periyodunun atlanması, sağlık açısından son derece zararlıdır. Tuz ve sıvı tüketimi, hekimin belirlediği sınırlar içinde tutulmalıdır. Ayrıca fosfor ve potasyum tüketimi de kontrol altında tutulmalıdır. Kan düzeyinde fosfor, kalsiyum ve parathormon seviyelerine göre D vitamini kullanılması gerekebilir. Bu yüzden hemodiyaliz hastalarının diyetisyene başvurması ve hastanın kendisine uygun bir diyet listesi oluşturulması son derece önemlidir. İdeal kilonun korunması, düzenli egzersiz, alkol ve sigara tüketiminin bırakılması da hemodiyaliz hastalarının yaşam kalitesini yükselten etkenler arasında yer alır.